Song information On this page you can find the lyrics of the song Anacığım, artist - Fikret Kızılok. Album song Mustafa Kemal Devrimcinin Güncesi, in the genre Иностранная авторская песня
Date of issue: 12.01.1999
Record label: KALAN SES GÖRÜNTÜ
Song language: Turkish
Anacığım(original) |
Müslüman mahalleleri tepelerdeydi |
Sonra Rum, Bulgar, Ermeni mahalleleri |
Ve Çingeneler |
Limana doğru Frenk mahallesi vardı |
Konsolosluklar, ticarethaneler |
İstasyon, lokantalar |
Birkaç müzikli gazino |
Babamın işleri bozulunca |
Dayımın köyüne, Langazya’ya göç ettik |
Çiftlik hayatı başladı |
Orada okul yoktu, sıkılıyordum |
Köydeki Müslüman hocadan ders alıyordum |
Sonra da köyün papazından |
Ama Rumca’yı sevmiyordum |
Teyzemin yanına, yine Selanik’e gönderildim |
Arapça öğretmeni Kaymak Hafız’dan |
Hayatımın ilk dayağını yedim |
Bu bana çok dokundu |
Çocuksu sorularıma dahi cevap veremeyecek kadar |
Cahil, aciz, koskoca bir adamdan |
Dayak yiyordum |
Bir gün komşumuzun oğlu Ahmet |
Bizi ziyarete gldi |
Askeri ortaokuldaydı |
Pırıl pırıl, tertemiz üniforması |
Anlamlı bakışı |
Kndinden emin konuşması |
İşte o gün, ben de o üniformanın içine girmiştim sanki |
Annem, «Olmaz» dedi |
«Osmanlı askeri demek |
Bitmek tükenmez sürgünler, savaşlar demektir |
Kıyamam sana» |
Ama nafile, gizlice okulu kazanmıştım |
Anacığımın elini öptüm |
Hakkını helal etti |
(translation) |
Muslim quarters were on the hills |
Then Greek, Bulgarian, Armenian quarters |
And Gypsies |
Towards the harbor there was the Frankish quarter |
Consulates, shops |
station, restaurants |
Several musical casinos |
When my father's business goes down |
We migrated to my uncle's village, to Langasya. |
Farm life began |
There was no school there, I was bored |
I was taking lessons from the Muslim teacher in the village. |
Then the village priest |
But I didn't like Greek |
I was sent to Thessaloniki again, next to my aunt. |
From the Arabic teacher Kaymak Hafiz |
I took the first beating of my life |
This touched me a lot |
Too bad to even answer my childish questions |
From an ignorant, helpless, huge man |
I was beaten |
One day, our neighbor's son Ahmet |
came to visit us |
He was in military secondary school |
Shiny, immaculate uniform |
meaningful gaze |
self-confident speech |
That day, it was as if I was in that uniform. |
My mother said, "No," |
"Ottoman soldier" |
Endless exiles mean wars |
Oh my dear" |
But in vain, I had secretly won the school |
I kissed my mother's hand |
he got his right |