Song information On this page you can find the lyrics of the song Toz Taneleri, artist - Sagopa Kajmer. Album song Sarkastik, in the genre Турецкий рэп и хип-хоп
Date of issue: 28.11.2019
Record label: Melankolia Müzik
Song language: Turkish
Toz Taneleri(original) |
Hüznümün en yükseğinden şöyle baksan manzarama gözlerini alamazdın |
Gözlerini alırdılar |
Mazi bazen mavi, bazen haki, bazen zifir ve mazidekiler bazen şeker bazen zehir |
Karanlığa yanaşır aydınlık limana yanaştığı gibi geminin |
Güzellik arayışında çirkin |
İçinde çok kişi var terketmediğin |
Yapamasan da olsaydı en azından sarfetmişliğin |
Kaç kendinden, yarış mesafelerle |
Ya da korkma seni kurtar savaş süvarilerle |
Bak ben kopardım güneşten parçalar ellerimle, fırlattım onun kardan adamlarına |
var gücümle |
Eksik kalan şiirlerini topluyorum bugünlerde ömrümün ve çıplak ayaklarımın |
izleri asfaltta |
İki kişilikken teke düştüm hayatta ama duble söyledim rakımı masama inatla |
Uçur beni rüzgar toz taneleri gibi burdan uzağa doğru |
Gel beni kurtar, alalım başımızı gidelim uzağa doğru |
Elimde bir gül var, dikenleri sivri batar tenime doğru |
Bu kaçıncı ihtar hayatın iki dudağı arasından yüzüme doğru |
Sakladım benim için beni bana, hatırlatır zor zamanda beni bana diye |
Sakladım benim için beni bana, hatırlatır zor zamanda beni bana diye |
Yaşıyor gibi yapıp aralarında ölü de gezdim ama üzerimden düşen ölü toprağının |
tozunu tekmeledim sonra |
Nefes kadar hafifledim, iyi, güzel hafifken herşey ağırlaştı hiddetim |
Yerle gök arasında ortaya bakarken gözüm tam o anda içime oturur öküzüm |
Zaman belli zaman gelip yanaklarımdan makas alır |
Gözümün önüne düşer dün ve bugün parçalanır gözümün önünde |
Ah be hayat bir kez de bir dediğimi ikilettirme, duymak istemiyorum işittirme |
Ciğerimi onun mangalında pişirttirme |
Işıkları yuttu gece, kalem uyandı gece gece |
Yarınlarımın cümlelerini kuruyorum şu an hece hece |
Ben mırıldanan adam |
Dilsiz odam, sanki okyanusun ortasında ıssız adam |
Uçur beni rüzgar toz taneleri gibi burdan uzağa doğru |
Gel beni kurtar, alalım başımızı gidelim uzağa doğru |
Elimde bir gül var, dikenleri sivri batar tenime doğru |
Bu kaçıncı ihtar hayatın iki dudağı arasından yüzüme doğru |
Sakladım benim için beni bana, hatırlatır zor zamanda beni bana diye |
Sakladım benim için beni bana, hatırlatır zor zamanda beni bana diye |
(translation) |
If you looked from the height of my sadness, you wouldn't be able to take your eyes off my view |
they would take your eyes |
The past is sometimes blue, sometimes khaki, sometimes pitch, and those in the past are sometimes sugar sometimes poison |
The light approaches the dark as the ship approaches the harbor |
Ugly in search of beauty |
There are so many people in you that you didn't leave |
Even if you couldn't, at least you spent |
Run away from yourself, race by distance |
Or, don't be afraid, save you, fight with the cavalry |
Look, I plucked pieces of the sun with my hands, threw it at his snowmen |
with all my might |
I collect the missing poems of my life and bare feet these days. |
traces on asphalt |
When I was for two, I was single in life, but I said double the raki on my table stubbornly. |
Blow me away from here like a grain of wind dust |
Come save me, let's get our heads go away |
I have a rose in my hand, its thorns prick my skin |
This is the first warning to my face between the two lips of life. |
I hid me for me, reminds me to me in hard times |
I hid me for me, reminds me to me in hard times |
I pretended to be alive and walked dead among them, but the dead soil that fell from me |
I kicked the dust after |
I'm as light as breath, well, good, everything got heavy when I was light |
When I look at the middle between the earth and the sky, my eyes sit inside me at that moment, my ox. |
A certain time comes and takes scissors from my cheeks |
It falls before my eyes yesterday and today it crumbles before my eyes |
Oh life |
Don't make my liver cook on his barbecue |
The night swallowed the lights, the pen woke up in the night |
I am constructing the sentences of my tomorrows syllable syllable now |
I'm the muttering man |
My mute room, like a desolate man in the middle of the ocean |
Blow me away from here like a grain of wind dust |
Come save me, let's get our heads go away |
I have a rose in my hand, its thorns prick my skin |
This is the first warning to my face between the two lips of life. |
I hid me for me, reminds me to me in hard times |
I hid me for me, reminds me to me in hard times |