Song information On this page you can find the lyrics of the song Sesindeki Yalnızlık, artist - Cem Adrian.
Date of issue: 07.04.2016
Song language: Turkish
Sesindeki Yalnızlık(original) |
Gözlerinde buz parçaları izler, sessizlik |
Ve sessiz bir sitem olarak, kalkar yıldızları izler |
Aşk yok, markaların kalbinde yatan yalnızlık var |
Ben yokum, aynada biriken, uzayan yalnızlıklar |
Size acı, içki ve unutuş eğer: aşk |
Batma, ölüm ve hiçlikse dayatılan rol desem |
Bu sürgülü ve keçeleşmiş kirpiklerin ne anlamı var? |
Size gösterilen bir veda ve yol desem |
Ve kan, ve hayat, ve duygular bana mutluluk |
Biraz ne zan, ne sana dair kırık bir ati. |
Konu: Miras |
Üzgünüm denedim her versiyonunu üzgünlüğün |
Kaybetmek korkularıydı odama giren mavi duman |
O sesler de kayıp, içim bomboş artık |
Daha mı yalnızım? |
Hayır! |
Mutsuzluk uyuşturuyor, umudun kıyısız tarafındayım |
Ben asla ağlamam, sadece gözlerim dayanıksız |
Hayvan yangısı, yılgın çiçek çelenkleri gönderdim cenazeme |
Şimdi gündelikçi akşamlara kon |
Hatırlat bana uzak ve yakınlığın sarıldığı bankı |
Hatırlat, nasıl başlamalıydı dinlediğimiz ilk şarkı? |
Hatırlat başak saplarını dik tutan gölgemi |
Hatırlat efkarı, deliren gezegenimi ve öfkemi |
Hatırlat nasıl yenilirdi güneş? |
Çiçekleri delip geç! |
Hatırlat bana benzediğin şehri, gerçekten sevince |
Yalnızlık, yalnızlık |
Saklandığın o küçük delikte buluyor seni |
Yalnızlık, yalnızlık |
Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni |
Yalnızlık, yalnızlık |
Saklandığın o küçük delikte buluyor seni |
Yalnızlık, yalnızlık |
Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni |
Bir yağmura başlar gibi, bir koşuda yavaşlar gibi |
Şaşkın ve atılgan, ataerkil ve kıvrak |
Bir ismin arasına kıstırılmış sonsuzluk gibi aşk |
Nasıl yol alır sayısız dudaklarından? |
Gel kıyılarına yüzümün, yüzme öğret can çekişen balıklarına |
Gel o kumun dakikalarına kumrallığını uzat |
Ve biraz sakalımın kokusunu al, götür ört yastığına |
Bir oğul doğur ve beni unut, hatıralarımı yak |
Şimdi hiç görmedim o son seviştiğin yabancıyı |
Alışırım konuk oyuncu olup kaçınılmaz sonlarıma |
Mutluluk üzerine bahis yapma zamanlarımızdı, hatırlarım |
Ansızın kente ve yüreğime doğrulttuğun tabancayı |
Zamansız ve Fransız, kör makas, kesik rızk |
Kahve ile dirilen hücre, bunlar bizim merhabalarımız |
Nikotinle görünen sabah, bunlar bizim günaydınımız |
Bir unutuşun ortasındayız, bunlar elvedalarımız |
Şimdi seni gasp edecekler bir yüzük ve müstakil evle |
Benim bütün takım elbiselerime pişmanlık sıçrayacak |
O zaman çöküp bir sigara yakabilirim bu kentte |
Yağmurlar yağdırabilirim taze simit kuyruklarına |
Gidişine korunamadığım gibi, dönüşünü de savunamam |
Yokluğuna dayanabilirim, ancak sade bir fotoğraf olarak |
Köprüler de ayrılabiliyor, nehirler de sevgilim |
Hayat böyle; |
bir yerden sonra ne kadar karışsan da kalabalıklara |
Yalnızlık, yalnızlık |
Saklandığın o küçük delikte buluyor seni |
Yalnızlık, yalnızlık |
Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni |
Yalnızlık, yalnızlık |
Saklandığın o küçük delikte buluyor seni |
Yalnızlık, yalnızlık |
Seviştiğin o kalpsiz bedende uyuşturuyor seni |
(translation) |
Ice tracks in your eyes, silence |
And as a silent reproach, he gets up and watches the stars |
There is no love, there is loneliness that lies at the heart of the brands |
I do not exist, the longing loneliness accumulated in the mirror |
If you suffer, drink and forget: love |
If I say sinking, death and the imposed role of nothingness |
What is the meaning of these sliding and matted eyelashes? |
If I say goodbye and road shown to you |
And blood, and life, and feelings make me happy |
A little bit of a broken horse about neither your thoughts nor you. |
Subject: Inheritance |
I'm sorry I tried every version of your sorry |
It was the fear of losing, the blue smoke entering my room |
Those voices are also lost, I'm empty now |
Am I still alone? |
No! |
Anxiety numbs, I'm on the shoreless side of hope |
I never cry, it's just my eyes are flimsy |
Animal fire, I sent wreaths of dazed flowers to my funeral |
Now to casual evenings |
Remind me of the bench where distance and intimacy hug |
Remind me, how should the first song we listen to begin? |
Remind me of my shadow that keeps the spike stalks upright |
Remind me of the evil, my mad planet and my anger |
Remind me how was the sun eaten? |
Pierce the flowers! |
Remind me of the city you look like when you truly love it |
loneliness, loneliness |
He finds you in that little hole where you hide |
loneliness, loneliness |
It makes you numb in that heartless body you made love to |
loneliness, loneliness |
He finds you in that little hole where you hide |
loneliness, loneliness |
It makes you numb in that heartless body you made love to |
Like it starts a rain, like it slows down on a run |
Confused and assertive, patriarchal and agile |
Love like eternity trapped between a name |
How does it make its way through your countless lips? |
Come swim to your shores, teach your dying fish to swim |
Come stretch your brownness to the minutes of that sand |
And smell a little of my beard, take it to your pillow |
Give birth to a son and forget me, burn my memories |
Now I've never seen that stranger you last made love to |
I get used to my inevitable end by being a guest actor. |
It was our time to bet on happiness, I remember |
The gun you suddenly pointed at the city and my heart |
Timeless and French, blunt scissors, cut sustenance |
Cell resurrected with coffee, these are our hellos |
Morning with nicotine, these are our good mornings |
We're in the middle of oblivion, these are our goodbyes |
Now they'll extort you with a ring and a house |
Regret will splash on all my suits |
Then I can collapse and light a cigarette in this city |
I can make it rain on fresh bagel tails |
Just as I cannot be protected from your departure, I cannot defend your return. |
I can bear your absence, but as a plain photograph |
Bridges can part, too, my dear |
Such is life; |
no matter how much you mingle after a place |
loneliness, loneliness |
He finds you in that little hole where you hide |
loneliness, loneliness |
It makes you numb in that heartless body you made love to |
loneliness, loneliness |
He finds you in that little hole where you hide |
loneliness, loneliness |
It makes you numb in that heartless body you made love to |